7 Kasım 2017 Salı

BÖĞÜRTLEN ÇETESİ Hazine Peşinde

Bir ağaç, kesildikten sonra bile oyun arkadaşı bize. Önümüzde yatıyor. C şeklinde.
Yağan yağmurun, nemin, küfün, böceklerin, kurtçukların etkisiyle içi oyuk. Kovuğun içi mor renkli anemonlarla dolu.  Bir mezarın üstünü örter gibi gelişigüzel serpilmişler. Bir çocuğun işi olmalı. Önünde dikine yerleştirilmiş bir kaç dal parçası var. Bir sunağı andırıyor. Tek eksik, yanan mum.
Başımı yukarı kaldırıyorum. Alabildiğine ağaç... Dallar bir parça maviliğe geçit vermiyor. Yolun kalanı gözümde büyüyor ama bu ânı  genişletmek istiyorum. Deniz'i izliyorum. Sanki bir yerden işaret almış gibi başlıyor çalışmaya. Tek söz söylemeden küçük çalı çırpı parçalarıyla kapatıyor anemonların önünü. Babası yarım metre ilerimizde, saatini kontrol ediyor. Nereden baksan yedi saatlik yolumuz var. Deniz de farkında geciktiğimizin. Hareketlerinin hızlanmasından anlıyorum. Az sonra avuç içlerini birbirine sürtüp temizliyor. Yüzünde kocaman bir gülümseme.
“Bitti, artık kaçamazlar.”
Deniz, doğanın ona sunduğu anları yakalamakta ve oyuna çevirmekte mahir. Bir oyuncağın sunabileceği sınırlı eğlenceye karşın, doğadan toplanan dallar, taşlar, kurumuş yapraklar ve çiçekler içinde sonsuz olasılıklar barındırıyor. Verdiği müthiş rahatlama duygusu da cabası. Parklara, bahçelere, yeşil kitaplara düşkünlüğümüz bundan.
Böğürtlen Çetesi Hazine Peşinde sevdiğimiz yeşil kitaplardan. İsveçli yazar Stefan Casta’nın yarattığı çete Ivan, Tim, Mila, Fabian, Fabian’ın köpeği Sivriburun ve Ivan’ın kedisi Uykusuz’dan oluşuyor. Böğürtlen Çetesi üyeleri İsveç’in kırsalında yaşıyor. Böğürtleni çok seviyorlar. Tehlikeli bir durum olduğunda baykuş sesi çıkararak haberleşiyorlar. Çok önemli bir şey olduğunda önceden belirledikleri yere pamuk çiçeği saklıyorlar. Şimdiye kadar önemli bir şey olmadı amma velakin bugün talihleri dönmek üzere. Televizyon, bir soygun haberini duyuruyor. Fısıltı gazetesi iş başında. Tüm işaretler onların ormanda saklandığını gösteriyor. Soyguncular buradaysa, hazine de ormanda bir yerlerde olmalı. Üstelik yerde taze tekerlek izleri de var. Tekerlek izlerini takip edip kayıp hazinenin peşine düşüyorlar ancak soyguncuları onlardan önce polis yakalıyor. Kötü talih. Bir de Mila var. Saçlarının çok güzel koktuğunu söylemiş miydim?
İsveç’in kırsalında geçen öykünün anlatıcısı Ivan. Ivan’ın gözünden çocuk dünyası çok doğal ve gerçeğe yakın aktarılıyor. Sahici diyaloglar, fonksiyonel ayrıntılar, araya serpiştirilmiş mizahi ögeler metni zenginleştiriyor. Resimli kitap olduğu için çizer Mimmi Tollerup-Grkovic bize sahneleri çiziyor ancak metnin resimlere ihtiyacı yok. Gözlerinizi kapatın ve dinleyin. Böğürtlen Çetesi, oyun oynadıkları orman, ağaç ev, hepsi gözünüzün önünde kolayca canlanacak.




Böğürtlen Çetesi Hazine Peşinde baskısı tükenmiş bir kitap. Dilerim hem bu kitap hem de çetenin diğer maceraları kısa zamanda okura ulaşır.

Böğürtlen Çetesi Hazine Peşinde
Yazan Stefan Casta                                      
Çizen Mimmi Tollerup-Grkovic
İsveççeden çeviren Ali Arda
Kanat Kitap 

* Bu yazı 4/11/2017 tarihinde Yeşil Gazete'de Çocuklar İçin Yeşil Kitaplar bölümünde yayımlanmıştır. 




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder